Recent reviews by Soyluyus

Grafiklerin muhteşemliği oyunun eksilerini gölgede bırakıyor.

Evet oyun gerçekten simülasyon düzeyinde tonla detaya ve çağının ötesinde grafiklere sahip, artık bunu bilmeyen kalmadı herhalde? Fakat bu denli büyük bir prodüksiyonun oynanış bakımından insanı hayrete düşüren sorunlarının olması kafa karıştırıcı.

Sorun kısaca oyunun HANTAL olması...

Karakter kontrolleri o kadar hantal, o kadar kısıtlı, o kadar yorucu ki, çoğu zaman karakteri siz değilde sanki karakter sizi kontrol ediyormuş gibi hissettiriyor (hatta cidden bazı zamanlar birkaç saniyeliğine kendisi kontrol ediyor). Nitekim at sürmek de aynı derecede hantal ve kısıtlı. Atınızı dar alanlarda kontrol etmeye çalışmak gerçek at sürmekten bile daha zor. Özellikle girintili çıkıntılı yerlerde ilerlerken atın sizi aniden fırlatması ve akabinde atın da ölebilmesi gibi saçma sapan durumlar cidden canınızı sıkabiliyor. Hele at arabalarından hiç bahsetmiyorum bile... Kayık sürmek bile zor. Kısaca bu oyunda kontrole dair her şey ağır ve hantal.

Peki size bundan daha tuhafını söyleyeyim mi?

Oyunun arayüzü bile hantal. Dünyanın en güçlü bilgisayarıyla bile oynuyor olsanız, menüde herhangi bir seçeneğe tıklamak resmen bilgisayarınızın ağırlaştığını hissettiren bir ambiyansa sahip. Hatta ve hatta menüdeki tıklama sesi bile hantal hissettirsin diye özenle seçilmiş olsa gerek: Normalde sıradan bir oyunda tıkladığınızda çıkan ince click sesi yerine bastonla tahtaya vurma sesi kullanmışlar.

Oyunun yükleme animasyonları dahi oyunun hantal temposuna sadık kalınarak tasarlanmış; Yüklemeler sırasında arka planda insanı yaşlandıran müzikler çalıyor, müzik eşliğinde yavaş yavaş hantallaştığınızı hissederken bir yandan da hantal tempoya uygun hızda birbirinden sıkıcı resimlerin geçişine şahit oluyorsunuz. Tam uykunuzun geldiği anda oyun başlıyor ve karakterinizi muhtemelen bir doğa manzarasına karşı uyurken... Veya bir ağaca yaslanmış kestirirken... Kısaca karakteri herhangi bir şekilde hantallık yaparken buluyorsunuz... Oyun ilk andan son ana kadar bu tempoyu hiç bozmuyor.

Bana kalırsa tüm bunların 2 mantıklı açıklaması olabilir:

1. ve en olası sebep: Oyun temelde PS ve XBOX için geliştirildi, dolayısıyla oyunun tüm kontrol mekanikleri doğrudan gamepad ile mükemmel çalışacak şekilde tasarlanmış. Dolayısıyla karakter animasyonlarının hantallığı gamepad ile yapabileceğiniz maksimum hareket kabiliyetine cuk diye oturuyor.

2. ve daha az olası sebep: Yapımcıların oyunun doğal atmosferini iliklerimize kadar yaşatmak istemeleri. Dikkat ettiyseniz oyunun tanıtım videolarından oyunun hikaye anlatım biçimine kadar her şey anı hissetmemizi sağlamak üzerine kurulu. Ayrıca tüm animasyonlar ve kamera hareketleri 60 ile 120 fps ile mükemmel uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış, ne fazla hızlı ne de yavaş. Bu da oyunu film gibi deneyimlememizi sağlayan sayısız sebepten biri. Yani oyunun hantal olmasının bir diğer nedeni oyunun bu sezgisel sunum biçimi olabilir. Veya her iki sebepte söz konusu olabilir.

Peki bu oyunu tavsiye eder miyim?

Cevap: Bu oyunu oynayıp da beğenmeyen insanın muhtemelen psikolojik sorunları vardır. Zira RDR2'yi güzel yapan şey hikayesi veya eğlenceli olup olmaması değil. RDR2'yi güzel yapan yani onu özel kılan asıl şey, oyunun resmen tablo niteliğinde sanatsal bir atmosferi inanılmaz detaylarla yaşayan bir dünya ile harmanlayıp sana altın tabakta sunabilmesi. Bu yüzden RDR2 çoğu oyundan daha sıkıcı olmasına rağmen bütün oyunlardan daha GÜZEL'dir (kelime anlamıyla güzeldir).

Daha anlaşılır bir arayüze ihtiyacı var.

Böylesi eşsiz bir strateji oyununun Türkçe olması bulunmaz bir nimet. Yine de oyunun dengelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Dört dörtlük bir şehir kurmama rağmen ve tam anlamıyla hiçbir sorun yok iken, umut kaybından oyunu kaybettiğim oluyor. Hem mantığa, hem de oyunun doğasına aykırı.

Her oyunu max ayar 150 fps üzeri açan bilgisayarım, bu çöp oyunu 80 fps görüyor.

ARTILARI
+ Grafikleri süper.
+ Mekanikler güzel.
+ Savaştığınızı hissettiriyor.

EKSİLERİ
- Savaşçılar inanılmaz dengesiz.
- Türkçe dil desteği yok.
- Multiplayer topluluğu kısıtlı.

CS'nin biraz daha gerçekçilik uyandıran bir serisi, yüksek grafiklerde Source motorunun ne kadar geliştirildiğini fark etmek mümkün.