Strateji, RYO, Aksiyon. Bu 3 türün olduğu bir oyunda hiç Orta Çağ ruhu eksik olur mu peki? Hayır :d Bu ne kadar birazcık klişe olsa da, Mount & Blade klişe bir konuyu efsaneye dönüştürmeyi başarabilmiştir. Skyrim'den sonraki en iyi RYO oyunu kuşkusuz M&B Warband'dır. Kalradya evrenini bize tam olarak yaşatan oyunumuzda başta elbette 1 karakter oluşturmaktayız. Karakteri oluşturduktan sonra da oyuna başlamak istediğimiz şehri seçiyoruz. Öncelikle oyundaki taraflardan bahsedelim; Oyunda 6 adet ülke bulunmakta. İsterseniz bu ülkelerden birisine derebeyi olarak katılarak bu ülkenin büyümesine yardım edebilirsiniz. Ama oyuncular genellikle kendi devletlerini kurmayı seçer. Ama siyaseti pek sevmiyorsanız, hiç bir tarafa üye olmayabilirsiniz veya kralları beğenmiyorsanız merak etmeyin, her ülkenin kralının yanında bir de tahtta hak iddia eden birisi olur. Bu kişiyi bulup, onun tahta çıkması için isyan bayrağı çekme şansınız da var. Neyse, kaldığımız yere geri dönelim; Oyuna, 6 ülkenin başkentlerinden birinde başlıyorsunuz ama bu ülkelerden hangisinde başlarsanız başlayın aynı şekilde başlıyorsunuz. Yani, tek fark şehir atmosferi. 2-3 tane haydut size saldırır ve en sonunda şehrin tüccarı koşa koşa yanınıza gelir ve iyi misin diye sorar. Daha sonra sana 2-3 asker toplamanı söyler. Toplayınca da oğlunu kaçıran haydutların üstüne salar seni. Oğlu da kurtarıldıktan sonra şehirdeki haydutları temizletir ve tüccar daha sonra kral tarafından sürgün edilir. Oyunun özellikle hasretini çektiğim eksikliği ise bir senaryo. Oyunda senaryo denilen şey yok. Skyrim, bu konuda her zaman önde. Ama oyunun diğer oyunlardan en büyük fazlası, tabii ki de modlanabilirliği. Ama, öyle kuru kuru modlanabilirlik de değil. Oyunun tamamını değiştiren çok fazla modu bulunmakta. Ben, oyunu şimdiye kadar hiç Native'de (modsuz hali) oynamadım :d Hep modlar ile oynadım. Ki modsuz oynamayı da pek tavsiye ettiğim söylenemez. Ek olarak, oyunu alacaksanız yanında Napoleonic Wars ve Viking Conques DLC'lerini de alın mutlaka. Viking Conquest DLC'sinde M.S. 700'lü yıllardaki Britanya'dasınız. Viking Conquest'in özellikle grafikleri filan aşırı gelişmiş. Tamamen farklı bir oyunmuş gibi hissettiriyor insanı. Napoleonic Wars ise Çokoyunculu mod için yapılmış bir DLC. Ki bunu da çok başarılı bir şekilde yapmışlar. TeamSpeak sunucularından konuşarak Napoleonic Wars oynamak gerçekten çok zevkli. Ama oyuna kötü yan arayacaksanız, şu yeni oyunu (Mount&Blade II: Bannerlord) bir türlü çıkartmadıklarını söyleyebilirim. Yıl olmuş 2017, hala Bannerlord çıkmadı. Çıkartın artık şu oyunu!

Strateji, RYO, Aksiyon. Bu 3 türün olduğu bir oyunda hiç Orta Çağ ruhu eksik olur mu peki? Hayır :d Bu ne kadar birazcık klişe olsa da, Mount & Blade klişe bir konuyu efsaneye dönüştürmeyi başarabilmiştir. Skyrim'den sonraki en iyi RYO oyunu kuşkusuz M&B Warband'dır. Kalradya evrenini bize tam olarak yaşatan oyunumuzda başta elbette 1 karakter oluşturmaktayız. Karakteri oluşturduktan sonra da oyuna başlamak istediğimiz şehri seçiyoruz. Öncelikle oyundaki taraflardan bahsedelim; Oyunda 6 adet ülke bulunmakta. İsterseniz bu ülkelerden birisine derebeyi olarak katılarak bu ülkenin büyümesine yardım edebilirsiniz. Ama oyuncular genellikle kendi devletlerini kurmayı seçer. Ama siyaseti pek sevmiyorsanız, hiç bir tarafa üye olmayabilirsiniz veya kralları beğenmiyorsanız merak etmeyin, her ülkenin kralının yanında bir de tahtta hak iddia eden birisi olur. Bu kişiyi bulup, onun tahta çıkması için isyan bayrağı çekme şansınız da var. Neyse, kaldığımız yere geri dönelim; Oyuna, 6 ülkenin başkentlerinden birinde başlıyorsunuz ama bu ülkelerden hangisinde başlarsanız başlayın aynı şekilde başlıyorsunuz. Yani, tek fark şehir atmosferi. 2-3 tane haydut size saldırır ve en sonunda şehrin tüccarı koşa koşa yanınıza gelir ve iyi misin diye sorar. Daha sonra sana 2-3 asker toplamanı söyler. Toplayınca da oğlunu kaçıran haydutların üstüne salar seni. Oğlu da kurtarıldıktan sonra şehirdeki haydutları temizletir ve tüccar daha sonra kral tarafından sürgün edilir. Oyunun özellikle hasretini çektiğim eksikliği ise bir senaryo. Oyunda senaryo denilen şey yok. Skyrim, bu konuda her zaman önde. Ama oyunun diğer oyunlardan en büyük fazlası, tabii ki de modlanabilirliği. Ama, öyle kuru kuru modlanabilirlik de değil. Oyunun tamamını değiştiren çok fazla modu bulunmakta. Ben, oyunu şimdiye kadar hiç Native'de (modsuz hali) oynamadım :d Hep modlar ile oynadım. Ki modsuz oynamayı da pek tavsiye ettiğim söylenemez. Ek olarak, oyunu alacaksanız yanında Napoleonic Wars ve Viking Conques DLC'lerini de alın mutlaka. Viking Conquest DLC'sinde M.S. 700'lü yıllardaki Britanya'dasınız. Viking Conquest'in özellikle grafikleri filan aşırı gelişmiş. Tamamen farklı bir oyunmuş gibi hissettiriyor insanı. Napoleonic Wars ise Çokoyunculu mod için yapılmış bir DLC. Ki bunu da çok başarılı bir şekilde yapmışlar. TeamSpeak sunucularından konuşarak Napoleonic Wars oynamak gerçekten çok zevkli. Ama oyuna kötü yan arayacaksanız, şu yeni oyunu (Mount&Blade II: Bannerlord) bir türlü çıkartmadıklarını söyleyebilirim. Yıl olmuş 2017, hala Bannerlord çıkmadı. Çıkartın artık şu oyunu!